
Kutupyıldızı Sağlık Gönüllüleri Derneğinin 7 Adım 7 Bölge sağlık taraması projesinin 2. Adımı Sivas –Gürün de 23-26 Temmuz 2008 tarihlerinde yapıldı. Tarama proğramına Dahiliye-Göz-KBB-Göğüs Hastalıları-Çocuk-Radyoloji ve laboratuar branşlarında hekimler katıldı. Sağlık ekibi öncelikle Gürün Merkez Sağlık ocağında yerleşerek, genel muayene ve tahlilleri burada yaptı. Gerekli zamanlarda Devlet Hastanesinde çalışıldı. Zaman zaman çevre köylerede ziyaretler yapılıp muayeneler gerçekleştirildi. 3 gün boyunca yoğun bir muayene, kontrol, tahlil çalışması yapıldı. Gönüllü hekimlerimizin bilgili, tecrübeli, mesleki yetkinilikleri kadar hastalarına karşı şefkat ve anlayışla yaklaşımlarıda Gürün’ lülerin gönüllerini fethetti.
23 Temmuz 2008 sabahı Gürün’e ulaşan sağlık ekibimizi Gürün Kaymakamı ve Belediye başkanı karşıladı. Birlikte sohbet ve tanışmadan sonra kahvaltıya geçildi. Kaymakam ve Belediye Başkanı ilçenin gelişmesi için gece gündüz çalışan birer hizmet insanları. 26 Temmuz’da başlayacak Gürün Sanat ve Kültür Festivali nedeni ile oldukça yoğun çalışıyorlardı. Binlerce misafir ve bürokrat festival nedeni ile gelecekti. 10 yeni tesisin açılışı yapılacaktı. Gürün’de yapılan hizmetleri gördükçe hayran kaldık. Bu hizmetlerin diğer ilçelerimizede yapılması için böyle hizmet gönüllüsü insanların sayısının artmasını diledik.
Yeni hizmete giren çok güzel ve nezih bir mekan olan Erol Gürün sosyal tesislerinde yapılan kahvaltı tek kelime ile mükemmeldi. Bu kahvaltı ile yol yorgunluğunu gideren sağlık ekibimiz Gürün Merkez Sağlık Ocağında çalışmalarına başladı. Gürün Merkez Sağlık Ocağı ; tarihi Sivas Kongre Lisesi mimarisi tarzında yapılmış çok güzel bir sağlık tesisi…Kendinizi adeta tarihin koridorlarında geziyor gibi hissediyorsunuz. Tabii muayene odaları, tıbbi malzemeler ve bilgisayarlar son sistem kalitede. Aynı zamanda bizlerle çalışma ortamlarını paylaşan, 3 gün boyunca tüm güçleri ile bizlere destek olan Sağlık Personeli ve onların adına Sağlık Grup başkanı Dr. Pelin Hanıma teşekkürlerimizi sunmayı bir borç biliyoruz.
İlk gün çalışmaya başlar başlamaz bizleride şaşırtan yoğun bir hasta talebi ile karşılaştık. Meğer birkaç gün önceden Belediye anonsla ilçede sağlık ekibimizin geleceğini duyurmuş. Hem yerli halktan ve köylerden hemde festival nedeni ile gelen misafirlerden oldukça yoğun bir taleple karşılaştık. Mesai saatlerini aşan çalışmamız ancak 18.30 da bitti.
Mesai sonrası akşam yemeği için İlçeye 15 km uzaklıktaki Gökpınar sosyal tesislerine gittik. İlçenin meşhur alabalıkları sofraya hazırlanırken, biz bir doğa harikası olan Gökpınar çevresini geziyorduk. Yüksek ,sarp dağlar arasında masmavi berrak bir kaynak suyu…Sert kayalık zeminin bir çok yerinden kaynayan, buz gibi kaynak suyu 30 m derinliğinde ve 20 m genişliğinde berrak masmavi bir göl oluşturuyor. Gökpınar suyu içerken tadına doyum olmadığı gibi; seyrederkende görünümüne doyum olmuyordu. Gece ay ışığında bile gölün dibindeki taşları, balıkları görebiliyordunuz. Bu doğa harikası Gökpınarı herkesin görmesini tavsiye ederim.

Hem yol yorgunluğu hemde yoğun bir çalışmanın ardından dinlenmek için öğretmen evine geçtik. Ekibimiz yorgunluktan derin bir uykuya dalmıştı. Gece saat 4.00 de cep telefonum ısrarla çalındığında önce nerede olduğumu anlamaya çalıştım. sonra burada ne aradığımı düşündüm. Bu kısa anda bu saatte ciddi bir olay olabileceği aklıma geldi. Telefonda karşımda Sağlık grup başkanı Dr.Pelin Hanımın heyecanlı sesi vardı. Nazik bir şekilde bu saate rahatsız etmekten dolayı özür dilerken; İlçe yakınında ağır bir trafik kazası olduğunu devlet hastanesine çok sayıda yaralı geldiğini yardımımızı rica ettiklerini söyledi. Gönüllü ekibimiz için böyle acil bir durum bu insanlara yardım edebileceğimiz en önemli hayati bir andı. Yorgunluk, uykusuzluk asla söz konusu olamazdı. Doktor hanıma hemen geleceğimizi söyledim. Arkadaşlar 15-20 dakikada hazırlanıp tam kadro devlet hastanesi acildeydik. Almanyadan izine gelen 9 kişilik bir aile şöförün uyuması nedeni ile 25-30 m lik bir uçuruma yuvarlanmıştı. Olay yerinde 2 kişi vefat etmiş; 2 kişi ağır diğerleri hafif yaralı olarak acile getirilmişti. Ağır yaralı 2 çocuğun hayati fonksiyonları düzenlenip ambulansla Sivas Cumhuriyet Üniversitesine gönderildi. Diğer yaralıların grafileri çekildi, batın USG yapıdı. Muayene ve tedavileri düzenlendi. Tekrar öğretmen evine dönerken içimizde acı ve buruk bir duygu vardı…
24 Temmuz Perşembe sabah erkenden yoğun bir gün başladı. Sağlık ocağı muayene ve kontrole gelenlerle dolu idi. İnsanlar birbiri ile sıra kavgası yapıyordu. Tüm zorluklara rağmen ekibimiz hem muayenelerini en güzel şekilde yaptı hemde herkesin gönlünü almasını bildi. Arasıra cihazların bozulması, insanların sıra kavgası, hekimlerimizin çay içecek hatta tuvalete bile gidecek vaktinin olmaması … gibi olumsuzluklar hiç birimizi rahatsız etmedi. Tabii ki biz hizmete gelmiştik, zorluklar olacaktı. Bu gibi durumlar işin tuzu biberi oluyordu.
Sağlık Ocağında bir grup arkadaş çalışırken; saat 14.30 da 3 doktor ve 2 diş hekimi arkadaş Gürün’e yakın Yazyurdu köyüne gittik. Burada sağlık evinde köylüleri muayene ve Ultrasonla kontrol ettik. Diş hekimi arkadaşlar diş kontrollerini yaptı.
Akşam 18.00 kadar süren yoğun maraton hepimizi yormuştu. Ama dinlenmek için yatmak değil gezip görmek istiyorduk. Bu günkü proğramımız Gürüne 30 km mesafedeki Darende Somuncu Baba Dergahı ve Şelale idi. Önce Şelaleleri gezdik. Kayalar arasından kıvrılarak akan nehir çok güzel bir görünüm oluşturuyordu. Şelale ve akar su etrafında yapılan kamelyalar piknik alanları tertemiz ve güzeldi.
Akşam namazı ve yemek için Darende Somuncu Baba Dergahına geçtik. Bu dergah dik ve yalçın kayalıklar arasına yapılmış bir cami, somuncu baba ve evlatlarının kabirleri, balıklı havuz ve sosyal tesislerinden oluşuyordu. Kayalıkların dibindeki camii, önündeki balıklı havuz ve yaşlı çam ağaçları yıllardır o beldeyi bekleyen sırlı dervişler gibi bir biri ile uyum içinde görülüyorlardı. Camii ve dergahın restorasyonu tabiiliğini bozmadan yapılmış. İnsana Somuncu baba hala yaşıyor gibi bir intiba veriyor. Dergahın çevresinde Vakıf tarafından yapılan işyerleri dükkanlar ortamın tabiiliğine uyum sağlamış. Dergahın yanından akan Tohma suyu çevresinde yapılan Piknik alanları, kamelyalar ve lokantalarda çok güzel ve temiz. Gidenlere Hasbahçede alabalık yemelerini tavsiye ederiz.
Yatsı Namazını Somuncu Baba Dergahında rahmetli Hulusi Efendinin oğlu Hamidüddin Efendinin imamlığında kıldık. Gece çamlara vuran ışıklar, su şırıltıları ve kuş sesleri arasında yankılanan Kuran sesi sizi çok farklı bir manevi iklime taşıyor…
Darende’den dönüş yolculuğumuzda gece saat 24.00 de Tacettin Amcam ve Adile Yengemin ev sahipliğinde Gürünün çevre mahallesi (Gübün ) Çayboyun’da çay içmeye ve çörek yemeğe davet edildik. Tüm yorgunluğumuza rağmen bu güzel daveti geri çeviremezdik. Misafir olduğumuz konak Gürün mimarisinin tüm özelliklerini taşıyan Çiftçiler konağı ;1870 li yılların otantik mimarisine göre yapılmış , restore edilerek hala kullanılan güzel bir konak…Konağın bahçeside çok güzel ve bakımlı… Geç saatlere kadar süren ikram ve sohbetten zor ayrıldık…Nede olsa sabah yoğun çalışma günü…
25 temmuz Cuma Gürün ün Cuma pazarının kurulduğu gün… İlçe halkı ve çevre köylüler satacakları malları ve alacakları ihtiyaçları özellikle bu günde temin ediyorlar. İlçe Cuma günü daha kalabalık ve canlı oluyor. Tabii sağlık ocağı ve tarama için gelenlerde çok fazla oldu… Sabah kahvaltıda Ramazan ustanın spesial paça çorbasından sonra başladığımız muayene ve tedaviler geç vakte kadar sürdü. Yoğun bir mesai gününün ardından akşam festival alanında şair yazar Yavuz Bülent Bakiler in Anneler ve Anne şiirleri konulu konuşması vardı. Şiirler o kadar güzel, şair o kadar içtendi ki eminim bir çok insanın gözleri yaşardı.
26 Temmuz cumartesi sağlık taraması sona ermiş, artık Gürün sanat ve kültür festivali başlamıştı. Türkiye nin her yerinden gelen hemşehriler, bürokratlar , ilim adamları yazar ve şairler …festivale katılmak, doğduğu yerleri tekrar görmek ve hasret gidermek için gelmişlerdi. Özellikle Kültür Bakanlığı Müsteşarı İsmet Yılmaz, İstanbul milletvekili Prof.Dr.Edibe Sözen ve birçok üst düzey bürokratında katıldığı festival çok canlı ve güzel geçti. Tanışmalar sonrasında açılışlar yapıldı, tarihi ve doğal güzellikler gezildi. İkramlar yapıldı.

23-26 temmuz tarihleri arasında 3 gün süren yoğun tempolu sağlık taraması programı sonunda yaklaşık 1045 hasta muayene etmiş, 650 laboratuar tahlili yapmıştık. 7 acil trafik kazası hastası ve yaklaşık 53 köy sağlık ocağı muayenesi gerçekleştirmiştik. Güründen güzel intibalar ve dualarla ayrılırken; fedakarca çalışan sağlık ekibimizin gözlerinde görevini yapmış olmanın mutlu yorgunluğunu görüyordum.
Sağlık Taraması Raporunu altta yayınlıyorum
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.